Bu ne Perhiz, Bu Ne Lahana Turşusu?
Dün akşam alınan Samsunspor maçı mağlubiyeti ardından, taraftarların sabrı taştı. Birçok taraftar sosyal medya üzerinden tepkilerini dile getirdi. Ancak kulüp yöneticisi Furkan Akgül ve Erkin Doygun’un paylaşımları oldukça tepki çekti. Kimin yazdığını hatırlamasam da dikkatimi çeken güzel bir tweet var “Taraftar ile hesap kitaba oturmayın, zararlı çıkarsınız!”. Neresinden bakarsanız bakın haklı bir isyan.
Önce Furkan Akgül’ün söylediklerini detaylı incelemek istiyorum. “Hayatımda sizin kadar da değer bilmez başka bir topluluk görmedim. Corona öncesi övdüğünü takım, elde olmayan sebeplerden bu duruma geldi. Corona’nın da sorumlusu biziz aynen. Bu takımı şampiyonlar liginden alıp buraya düşürmedik, değer bilin değer. Ayıp artık”
İsterseniz en sondan başlayalım. Bayram Akgül bu takımı nereden aldı, nereye getirdi:
Kapısına kilit vurulmuş bir takım. Yıllarca bizlere söyledikleri tek şey: “bir kağıt parçası olarak aldık.” 2006 yılında tek bir tesisi, oynayacak futbol topu dahi olmayan bir takım. Üst üste alınan şampiyonluklar. Averaj ile kaçan şampiyonluk. Peki sonra?
Şu anda Adanaspor’un;
Kulüp binası yok.
Alt yapı tesisi yok.
Alt yapıyı bırakın, A takımın dahi antrenman yapabilecek sahası yok.
Fiziki çalışmalarını gerçekleştireceği spor salonu yok.
Çimleri bakıma girdiğinde kullanabileceği ikinci sahası yok.
İrfan Can EĞRİBAYAT haricinde üst liglere gönderebildiği alt yapı oyuncusu yok.
Alt yapı oyuncularının soyunma odası dahi yok.
Sırf masraf olacak diye alt yaş kategorilerinin katıldığı bir turnuva yok.
Tesisiniz yok.
Süper Ligdeki SPORTOTO’yu saymazsak bu takımın yıllardır göğüs,kol,sırt sponsoru yok.
Protokolüne gelen siyasetçi yok, iş adamı yok, bürokrat yok.
Taraftarın orijinal lisanslı ürün alacağı STORE yok.
Şöyle geriye doğru dönüp baktığınızda Adanaspor A.Ş hala ilk devralındığı günkü gibi. Kayda değer tek bir demirbaşı, manevi açıdan tek bir artısı yok. Marka değeri desen, yukarıdakilerin hiçbiri olmayınca o da yok.
Üzülerek söylemekteyim ki, şu an takımı devretseler aldıkları gibi bile bırakamazlar. Zira bu takımın manevi itibarı da yerle yeksan edildi. Belki şampiyonlar ligi görmedi bu camia; ancak UEFA Kupaları’nda, Balkan Kupaları’nda, Süper Ligde başarıyla şehrini ve camiasını temsil etme kudretine sahipti. Sizler o şanlı tarihe gölge düşürmeye devam ediyorsunuz.
Nasıl mı?
12 sene aradan sonra MUCİZEVİ bir şekilde süper lige yükseldikten sonra transfer yapmayarak türlü bahaneler uydurduğunuz için,
Son güne kadar sabırla transfer bekleyip aciz bir kadro kurulduğunu gören ve sizi şampiyon yapan hocayı elinizden kaçırdığınız için,
Kadromuzu bozmadan takviyeler yapacağız deyip ne kadrosunu elinde tutup ne de yeterli takviyeler yapamadığınız için,
Brezilya sahillerinden tuttuğunuzu getirdiğiniz için,
Alt yapıdan hasbel kader yetişen ve gelecek vadeden gençleri harcadığınız için,
Teknik Direktör konusunda asla para harcamayı göze almayıp, basit antrenörlere koca şehrin kaderini emanet ettiğiniz için,
Süper lige yıllar sonra kavuşan, Anadolu kültürünü savunan, şehrinin takımını destekleyen taraftara “yoğun ısrarlar sebebiyle” İstanbul takımlarına TRİBÜNLERİ PEŞKEŞ ÇEKEREK – belki de bilet gelirlerini düşünerek!- kendi evinde deplasman yaşattığınız için,
Bir dönem ezeli rakiplerimiz olanlardan kendi evimizde “Adana Kümeye” tezahüratlarını dinlettiğiniz için,
Taraftarı şampiyonluk görmeye BİN PİŞMAN ETTİĞİNİZ İÇİN,
Süper Ligden düştükten sonra ise daha da zor günler yaşattığınız, Almanya 5. Ligden oyuncular getirip “EKOL?” yarattığınız, her sezon başında bariz şekilde düşmenin en büyük adayı olan kadrolar kurup basiretsizliğinizi göz ardı ettiğiniz için,
Gücünü Maziden Al parolası ile yola çıkarak MİLİÇ gibi bir efsaneye, takıma ve sizlere hiçbir inancı kalmamış boş tribünleri göstermekten hiçbir utanç duymadığınız için,
Yöneticisinden futbolcusuna takım içerisinde hiçbir birlik, beraberlik, arkadaşlık olmadığı için,
Profesyonellikten uzak, KİBİRLİ, HER ŞEYİN EN İYİSİNİ BİLDİĞİNİ ZANNEDEN TAVIRLARINIZ için,
Her geçen gün Adanaspor isminin ve marka değerinin kötü yönetiminiz sonucu zarar gördüğü için…
Şimdi Sayın Yönetici çıkmış diyor ki : “Coronayı da mı biz çıkarttık, her şey corona yüzünden oldu…”
Geçin bu bahaneleri. COVID-19 olmasaydı şu anda TFF 2.Lig’de mücadele ediyor olacağımızı unutmayın! COVID-19, hakem vb. bahanelerinin ardına saklanmaktan artık vazgeçin. Bu taraftarın bu bahanelere artık karnı tok. Ne inandırıcı ne de samimi gelmiyorsunuz artık.
15 yıldır elle tutulur tek bir yanınızın olmadığını tüm taraftar geç de olsa görmeye başladı. Ancak tüm bu yaşananlara rağmen tutunacak tek bir dal olarak, tek bir derman olarak sizlerin arkasında duran ve her daim elinden gelen desteği veren bu büyük taraftara “KIYMET BİLMEZ” yakıştırması oldukça KÜSTAHÇADIR. Hele ki böyle bir yakıştırma, bu takımın yöneticisi tarafından söylenmesi kesinlikle KABUL EDİLEMEZDİR.
Bir diğer yönetici Erkin Bey’in açıklamalarına bakacak olursak ise, kendisi hala birlik, beraberlik, birliktelik naraları atmakta. Bir de dillerinden düşüremediği TESİS YERİ konusu var tabii. Başkanın diline pelesenk olmuş bir cümle : “Bize tesis yeri versinler, biz kendimiz tesis yapacağız…”
Kimse de diyemiyor ki, “Sayın Başkan, yıllardır bu takımın sahibinin TARAFTAR değil BAYRAM AKGÜL olduğu izlenimi verirseniz, Kuzey Kore gibi kendi içerinize kapanırsanız, şehrin önde gelenleri ve mülki amirleri ile tek bir pozitif yaklaşımınız dahi olmazsa, bir günden bir güne bu takımın maçlarına siyasileri/bürokratları davet etmezseniz – ki başkanın gelmediği maça bürokrat neden ve nasıl gelsin – gelen insana da neden geldin derseniz, ne maddi ne manevi destek almak için hiçbir grup ya da şirket ile görüşme gerçekleştirmezseniz, her sene oluşturduğunuz yönetim BİR KAĞIT PARÇASINDAN İBARET olup çocuklarınıza yönetimi emanet ederseniz, Süper Lige hem çıkarken hem düşerken elde edilen gelirleri takıma harcamak yerine oteller alıp inşaatlar dikerseniz, vaktinizin büyük bir kısmını İstanbul’da veya Rusya’da diğer şirketlerinize ayırırsanız bu şehirde üvey evlat muamelesi görmeye mahkumsunuz.”
Siz mademki hiç kimsenin desteğini almak istemeyip, herkese karşı mesafeli olup “bana dokunmayan yılan bin yaşasın” modunda hareket ediyorsunuz, kimseden de bir beklenti içerisine girmeyip kendi tesisini kendiniz yapıp sosyal medyada da acıtasyon yapmayacaksınız. Altı üstü bir tesis için yer bulamayanların kendi inşaatlarına yer bulup reklam yapa yapa satış yapması da ayrı bir ironi. Koskoca (!) Adanaspor da kendi tesisini yapamıyorsa, gücünüz yetmiyorsa da gücü yetene DEVREDECEKSİNİZ.
Şimdi yönetimin tüm bu tutarsız davranışları, kötü yönetim anlayışına rağmen hala taraftara suç bulanlar bu çürümüş zihniyetlerini değiştirmedikleri sürece – ki değiştireceklerine zerre inancım yok- Adanaspor hiçbir zaman düzlüğe çıkamaz. Bizlerin isyanı ve tüm mücadelesi kurulan ucuz kadrolar veya alınan 3-5 mağlubiyet değil; bizzat bu zihniyetledir. Ya bu deveyi güdeceksiniz demek isterdim ancak 15 yıllık tecrübeniz güdemeyeceğinizi açık ve net şekilde göstermektedir a da geriye kalan tek bir çözüm yolu: BU DİYARDAN GİDECEKSİNİZ. GİTTİĞİNİZ GÜN BAYRAMDIR BİZE.
Büyük Adanaspor Taraftarlarına Saygılarımla.
MİSAFİR YAZAR
MERT BUHUR